23 Temmuz 2013 Salı

68 Kuşağı: Yalçıner, Mustafa

YALÇINER, Mustafa

1950'de İzmir'de doğdu. İzmir Atatürk Lisesini bitirdikten sonra 1966'da ODTÜ'ye girdi, Sosyalist Fikir Kulübü (SFK) üyesi oldu, gençlik eylemlere katıldı. 1969'da Filistin kamplarında altı ay silahlı eğitim gördü. Döndükten yaklaşık bir yıl sonra silahlı mücadele için dağa çıktı. Mayıs 1971'de, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın serbest bırakılması talebiyle Kürecik NATO Üssünü basmaya giden 7 kişilik THKO ekibindeydi.
31 Mayıs 1971 günü Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağlı İnekli köyü civarında jandarmayla girilen çatışmada Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga ölürken, Yalçıner yaralı yakalandı. Aralarında Gezmiş, Aslan ve İnan'ın bulunduğu 25 sanıklı THKO-1 davasından yargılandı. 18 kişiyle birlikte idam cezası aldı.
Askeri Yargıtay'ın kararı bozması üzerine ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, 1974 Affı'yla ceza indiriminden yararlanınca 1979'da serbest kaldı. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) yöneticilerinden olma iddiasıyla yargılandı, 1987'de tahliye oldu. Toplam 15 yıl cezaevinde kaldı.
Emeğin Partisi (EMEP) kuruluş çalışmalarına katıldı. 2002'de  Demokratik Halk Partisi (DEHAP) çatısı altında kurulan Emek, Barış, Özgürlük Bloğu'nun Malatya birinci sıra milletvekili adayı oldu. Halen EMEP yöneticiliği yapıyor, Günlük Evrensel gazetesinde yazıyor.




Mustafa Yalçıner’in ağzından kendisi de İzmir Atatürk Liseli olan Alparslan Özüdoğru:

“Alpaslan bir göçmen ailenin çocuğu. İzmir Bucalı. İzmir Atatürk Lisesinde aynı sınıftaydık. ODTÜ'ye birlikte geldik. O benden bir iki yaş büyüktü. Tembel değil, çalışmak zorundaydı. Bir ara babasının fırınında da çalışmıştı. Bağlarda üzüm toplardı, tütün kırma işine giderdi. Diğer çocuklar gibi gezerek oynayarak bir çocukluk geçirmediğini biliyorum. Bu çalışmaları nedeniyle biraz gecikmeli okuyordu.

Alp çok kolektivistti

Alp çok emekçi bir insandı. Çok insan tanıdım, işçi de tanıdım ama Alp'e benzeyen insana çok rastlamadım. Çok kolektivistti. Hep toplum için hep halk için bir şeyler isterdi. Her şeyin en zorunu üstlenirdi. Mesela gece dağda bir mağarada yatıyoruz, mağaranın en soğuğa açık kapısında o yatardı. Kolay kolay haksızlıkları kabullenmez, boyun eğmezdi. Yaşayarak gördüğü sistemin haksızlıklarını ortadan kaldırmayı istiyordu; tam bir sosyalistti.”  (Bianet, 30 Mayıs 2009)


Hazırlayan: Ali TÜRKSEVEN

Kaynaklar:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder