1950'de İzmir'de
doğdu. İzmir Atatürk Lisesini bitirdikten sonra 1966'da ODTÜ'ye girdi,
Sosyalist Fikir Kulübü (SFK) üyesi oldu, gençlik eylemlere katıldı. 1969'da
Filistin kamplarında altı ay silahlı eğitim gördü. Döndükten yaklaşık bir yıl
sonra silahlı mücadele için dağa çıktı. Mayıs 1971'de, Deniz Gezmiş, Yusuf
Aslan ve Hüseyin İnan'ın serbest bırakılması talebiyle Kürecik NATO Üssünü
basmaya giden 7 kişilik THKO ekibindeydi.
31 Mayıs 1971 günü
Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağlı İnekli köyü civarında jandarmayla girilen
çatışmada Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga ölürken, Yalçıner
yaralı yakalandı. Aralarında Gezmiş, Aslan ve İnan'ın bulunduğu 25 sanıklı
THKO-1 davasından yargılandı. 18 kişiyle birlikte idam cezası aldı.
Askeri Yargıtay'ın
kararı bozması üzerine ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, 1974 Affı'yla ceza
indiriminden yararlanınca 1979'da serbest kaldı. 12 Eylül 1980 darbesi
sonrasında Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) yöneticilerinden olma
iddiasıyla yargılandı, 1987'de tahliye oldu. Toplam 15 yıl cezaevinde kaldı.
Emeğin Partisi
(EMEP) kuruluş çalışmalarına katıldı. 2002'de Demokratik Halk Partisi
(DEHAP) çatısı altında kurulan Emek, Barış, Özgürlük Bloğu'nun Malatya birinci
sıra milletvekili adayı oldu. Halen EMEP yöneticiliği yapıyor, Günlük Evrensel
gazetesinde yazıyor.
Mustafa Yalçıner’in ağzından kendisi de İzmir Atatürk
Liseli olan Alparslan Özüdoğru:
“Alpaslan bir
göçmen ailenin çocuğu. İzmir Bucalı. İzmir Atatürk Lisesinde aynı sınıftaydık.
ODTÜ'ye birlikte geldik. O benden bir iki yaş büyüktü. Tembel değil, çalışmak
zorundaydı. Bir ara babasının fırınında da çalışmıştı. Bağlarda üzüm toplardı,
tütün kırma işine giderdi. Diğer çocuklar gibi gezerek oynayarak bir çocukluk
geçirmediğini biliyorum. Bu çalışmaları nedeniyle biraz gecikmeli okuyordu.
Alp
çok kolektivistti
Alp çok emekçi bir
insandı. Çok insan tanıdım, işçi de tanıdım ama Alp'e benzeyen insana çok
rastlamadım. Çok kolektivistti. Hep toplum için hep halk için bir şeyler
isterdi. Her şeyin en zorunu üstlenirdi. Mesela gece dağda bir mağarada
yatıyoruz, mağaranın en soğuğa açık kapısında o yatardı. Kolay kolay
haksızlıkları kabullenmez, boyun eğmezdi. Yaşayarak gördüğü sistemin
haksızlıklarını ortadan kaldırmayı istiyordu; tam bir sosyalistti.” (Bianet,
30 Mayıs 2009)
Hazırlayan: Ali
TÜRKSEVEN
Kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder