1947 yılında
İzmir'de doğdu. Atatürk Lisesinde okurken müzisyenliğe, Yeni Asır'da müzik
yazarlığına, İzmir Radyosu'nda müzik prodüktörlüğüne başladı.
İlk plağını 1968'de doldurdu. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Dış Ticaret ve Turizm bölümü mezunu. 1973'te kendi müzik yapım firmasını kurdu. 1975'te İstanbul'a yerleşti. Besteci, söz yazarı ve yorumcu olarak birçok ödül aldı. Ülkemizi yurt dışında temsil etti. Yüzlerce beste, şarkı sözü, reklam müziği ve iki müzikale imza attı. Çok sayıda plak, kaset ve CD doldurdu. Yapımcı olarak 100'den fazla müzik prodüksiyonuna imza attı. En popüler bestelerinden birkaçı: "Hey Gidi Dünya Hey", "Ben Sana Vurgunum", "Melankoli", "Akdeniz Çocukları", "Dağlar", "Heyamola" ve " Küçük Bir Aşk Masalı". Yıllarca gazetecilik ve spor spikerliği, televizyonun kuruluşundan itibaren de çeşitli dönemlerde sunuculuk görevi yaptı. 1980 - 1988 arası Gelişim Yayınları'nda "Erkekçe" dergisinin yazı işleri müdürlüğü, 1988-1991 arası Anadolu Yayıncılık Genel Müdürlüğü, 1991'de Star televizyonunda spor programı sunuculuğu, 1993'te Show Radyo Genel Yayın Yönetmenliği görevlerinde bulundu. 1988'de Yeşiller Partisi kurucuları arasında yer aldı ve Genel Başkan yardımcısı olarak çalıştı. Bir süre Cağaloğlu Lions Kulübünde hizmet verdi. Rotary üyesi olarak 2001-2002 döneminde Göksu Rotary Kulübü başkanlığı yaptı. 2002-2003 yıllarında TRT televizyonunda Tele Pazar programını sundu. Halen müzik çalışmalarını, besteci, söz yazarı, yorumcu ve yapımcı olarak sürdürüyor. 2004 yerel seçimlerinde CHP'den Şişli Belediye Meclis üyeliğine seçildi. Aynı zamanda Müyorbir (müzik yorumcuları meslek birliği) yönetim kurulu başkanı. Şu anda Yeni Asır adlı gazetede eki Sarmaşık adlı köşe yazarlığını yapmaktadır.
Eserlerinden Kimileri:
Sanatçı Ali Kocatepe'nin kendi
sesinden yayımlanan kimi yapıtları:
Yeni Bir Dünya İstiyorum
(1970)
Akdeniz Çocukları (1973)
Hey Gidi Dünya Hey (1974
1.Toplu İğne Beste Yarışmasında aldığı 31 puanla aynı puanı alan Erol Evgin
ile birlikte üçüncülük)
Heyamola (1983-Sezen Aksu
ve Coşkun
Demir ile birlikte Mavi Yolcular isimli grup
oluşturularak icra edilen bu şarkı, Eurovision Yarışması Türkiye elemelerinde
çok tutulmasına rağmen finalde ilk üçe dahi girememişti. Çıkarılan 45´lik ise Hey
Dergisince yılın 45´liği seçildi.)
Kordon Boyu Faytonlar
(1993-Aysun Kocatepe ile birlikte)
Söylenen Eserleri:
Yaptığı şarkılar kadar yazdığı
sözler ve yaptığı besteler çeşitli sanatçılar tarafından seslendirildi. Başka
sanatçılar tarafından seslendirilen en popüler yapıtları:
Neler Neler Oldu (1977-Gökben)
Diridahdar
(1977-Gökben)
Canın Sağolsun (1977-Gökben)
Bu Ne Biçim İştir (1977-Gökben)
Nerelerdeydin (1977-Aylin Urgal)
Melankoli
(1978-Nükhet Duru)
Ben Sana Vurgunum (1978-Nükhet
Duru)
Birçok ulusal ve uluslararası
yarışmada sayısız ödül aldı. Şen Sazın Bülbülleri ve Medya Medya Nereye adında
iki müzikal besteledi. İlk evliliğini 1975'te Fatma Karanfil ile yaptı. İkinci
evliliğini 1985´te yaptığı Aysun İnöntepe ile sahne çalışmalarını ve müzik
yapımcılığını sürdürüyor. 1990 yılında Aysun Kocatepe'den İlkyaz adında bir
kızı oldu.
2006´da Ali Kocatepe, 41 yıllık
çalışmalarından derlediği 26 şarkıyı bir albümde toplayarak dinleyicilerinin
beğenisine sundu. Müzik dünyamızda olarak yüzlerce şarkıya ve albüme imza attı.
Sanatçı 1974'te Türkiye'nin ilk festival şarkısı olan Antalya'ya Koş
şarkısını Antalya Altın Portakal Film
Festivali için besteledi. Koyu bir Galatasaray taraftarıdır.
Albümler
41 Kere Maşallah (26 Mayıs 2006)
Kitapları
"Hey Gidi Dünya Hey
(Anılarla Piştim, Şimdi Demleniyorum)", Anı, Doğan Kitap, İst. 2011.
Hazırlayan: Simge Elif ATABEK, 10-F
Kaynaklar:
http://arsiv.sabah.com.tr/2008/04/26/ct/haber,B446DEC04C824E6BBA1561C8069416A3.html/
http://www.medyafaresi.com/haber/4567/medya-kral-tv-video-muzik-odulleri-sahiplerini-buldu-iste-odul-kazananlar.html/
http://www.tumhaber.com.tr/^
PowerTürk'de Ali
Kocatepe 41 Kere Maşallah albümü
http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ali_Kocatepe&printable=yes#cite_ref-4
Türk forum net
Mor sarı arkadaşlarla
Ve yıllar sonra buluştuk mor sarı
arkadaşlarla. İzmir Atatürk Lisesinin 124'üncü pilav gününde. Nefis bir
nostalji yaşadık. 50 yıl önce kapısından ilk kez girdiğim okulumun her yanını
dolaştım, bizim devreden arkadaşlarla hasret giderdim, sonraki kuşaklarla da
bol bol fotoğraf çektirdim.
***
Okulumuzun müdürü rahmetli Enver
Demir'di. Onun okul içinde bulunan ve oturduğu bina, yüksek tavanlı, iki buçuk
katlı, bağdadi yapıda eski Rum evlerindendi. Bizim Alsancak'taki evimizin aynı
modelinden. Yıllarca bakımsızlıktan harabeye dönen bu binayı İzmir Atatürk
Lisesi Vakfı restore ettirdi ve müze haline getirdi. O dönemin eşyalarıyla,
avizeleriyle pırıl pırıl yapıp can verdi. Şimdi, öğretmenlerin ve öğrencilerin
katkılarıyla müzeye fotoğraflar, kitaplar, belgeler getiriliyor. Sporda
kazanılan kupalar sergileniyor. Okulumuz kadar eski bu tarihi bina dimdik
ayakta durarak girişine dikilen mor ve sarı menekşelerle Atatürk Lisesi'ni
selamlıyor...
***
Pilavdan bir gün önce binanın son
rötuşları ve temizliği yapılırken ben de oradaydım. Müzede benim de küçük bir
köşem var. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Adnan Saygun, Şükrü Saraçoğlu, Mahmut
Esat Bozkurt, Halit Ziya Uşaklıgil, Ahmet Haşim, Neyzen Tevfik, Vasıf Çınar,
Kazım Orbay, Behçet Uz, Yakup Kadri, Ferit Eczacıbaşı, Salah Birsel, Necati
Cumalı ve gazeteciliğe başladığım yıllarda tanıdığım rahmetli İsmail Sivri'nin
yanında o müzede yer almak gerçekten gurur verici.
Vakfın başkanı İhsan Tutum'dan,
başkan yardımcısı arkadaşım Fevzi Gezginer'e ve müzenin oluşmasında tüm emeği
geçenlere 30 bin mezunumuz adına kucak dolusu teşekkürler...
***
Pilav günü okulumuzun ana
kapısından içeri adımımı attığımda bando "Hey Gidi Dünya Hey"i
çalmaya başladı. Arkadaşlar bana sürpriz hazırlamışlardı. Gözlerim yaşardı.
Altı yılda bitirebilmiştim Atatürk Lisesi'ni. O dönemlerde popüler olmaya
başlamıştım. Sevilirdim. Mezun olduktan beş yıl sonra o günlerdeki müdürümüz
Ali Kemal Görgülü'nün davetiyle bir başka mezuniyet töreninde küçük bir konser
vermiştim. Sonra da yıllarca uğramamıştım okuluma. Şimdi kendi yazdığım
şarkımla karşılanıyordum. Dokunsalar ağlayacaktım...
***
Sınıf arkadaşım Taner Demir'le
son 15 yıldır sıkça görüşüyoruz. Detone şarkı söylediği için 2 Fen C'de okurken
her şarkı söyleyişinde sustururdum. Şarkıcı olamayacağını anlayınca sporcu
oldu. Masa tenisi, atletizm derken kupa canavarı kesildi başımıza. Rekorlar kırdı,
üstelik milli oldu. Kısmete bakın 2006'da "Tribute-Saygı" albümüm
yayınlandığında Dostlar Korosu'nda yer alarak bir şarkımı seslendiriyor ve
albümüme sesini sokarak benden intikamını alıyordu.
Taner, iki gün boyunca Deniz
Restoran'ı merkez üssü olarak kullandı. İzmir'de siyah etiketli Johny Walker
kıtlığı yaratırken sınıf arkadaşlarını bir araya getirmeyi başardı.
Emekli hava korgeneral Atalay
Efeer'den Şener Akif'e, Akif Ersezgin'den Aydın Barutçuoğlu'na, Fevzi
Gezginer'den Çınar Atay'a, Efe Erginer'den Orhan Kardeşler'e, Vakfın kurucusu
ve onursal başkanı Haluk Baykent'e daha kimler kimler takılmadı ki iki gün
boyunca viskili muhabbetlere.
Efe'den ayrı söz etmek istiyorum.
Atatürk Lisesi anılarını anlattığı "Mor Sarı" kitabının yazarı. Bizim
için o harika kitabı yazdıktan sonra, hızını alamadı ha bre yazmaya başladı.
Bir romanı bitirip diğerine başlıyor. Bu ne sürat anlayamıyorum. Biz daha bir
romanını bitiremeden o yenisini yazıyor. Bu hıza ve beceriye şapka çıkarmak
gerek...
***
Ne güzel bir hafta sonuydu. Bu
arada 400 kişilik konferans salonumuzun tadilatı için söz veren Konak Belediye
Başkanımız Hakan Tartan, 125'inci yılımız için benden önce davranıp benim ve
Aysun'un adına konser sözü de verdi.
Vay be... Hayatımda ilk kez
sahneye akordiyon çalıp şarkı söyleyerek çıktığım okulumun ionyen sütunlu
salonundan, Los Sombreros olarak sahne aldığımız yemekhaneden sonra şimdi
kırmızı koltuklu konferans salonunda 50 yıl sonra konser vereceğiz.
Böyle bir mutluluğu kaç kişi
yaşayabilir ki?
125'inci yılda buluşmak üzere...
Ali Kocatepe (Yeni
Asır gazetesi, 13.05.2012)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder